Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Nedir? Bir Uzmanın Görevleri

Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Nedir? Bir Uzmanın Görevleri

“Çocuğumun nesi var?” “Bu davranışı normal mi, yoksa bir sorunun habercisi mi?” “Acaba ‘şımarıklık’ mı, yoksa yardım mı almalıyız?” “Ergenliktendir’ deyip geçmeli miyiz?”

Ebeveynlik, dünyanın en ödüllendirici ama aynı zamanda en kaygı verici yolculuklarından biridir. Çocuğunuzun fiziksel sağlığı için bir pediatriste gitmekten çekinmezsiniz; ateşi çıktığında veya kolu incindiğinde ne yapacağınızı bilirsiniz. Ancak konu çocuğunuzun duyguları, düşünceleri veya davranışları olduğunda, tablo karmaşıklaşır.

İşte tam bu noktada, genellikle yanlış anlaşılan, hakkında pek çok şehir efsanesi bulunan, ancak bir o kadar da hayati bir tıp dalı devreye girer: Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi.

Çoğu ebeveyn için “psikiyatri” kelimesi, yetişkinlere yönelik ağır ruhsal hastalıkları veya bir terapi koltuğunu çağrıştırır. Bu önyargı, ebeveynlerin ihtiyaç duydukları yardımı aramaktan çekinmelerine, “acaba çocuğumu etiketler miyim?” korkusuyla değerli zamanı kaybetmelerine neden olur.

Oysa Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi, “sorunlu” çocuklarla ilgilenen bir alan değil, gelişmekte olan bir beynin ve şekillenmekte olan bir kimliğin sağlıklı bir şekilde büyümesini destekleyen uzman bir tıp dalıdır.

Peki, bir çocuk ve ergen psikiyatristi tam olarak ne yapar? Görevleri nelerdir? Hangi durumlarda bir uzmana başvurmak gerekir? Bu kapsamlı rehberde, bu uzmanlık alanının kapısını aralayacak ve bir uzmanın, çocuğunuzun potansiyeline ulaşmasına nasıl yardımcı olabileceğini A’dan Z’ye inceleyeceğiz.


1. Çocuk ve Ergen Psikiyatristi Kimdir? (Doktor, Terapist, Rehber)

Her şeyden önce, en temel yanılgıyı düzeltelim:

Bir çocuk ve ergen psikiyatristi, bir tıp doktorudur.

Bu, onların 6 yıllık tıp fakültesi eğitimini tamamladıktan sonra, ek olarak 4-5 yıl boyunca sadece çocuk ve ergenlerin ruhsal hastalıkları, gelişimi ve tedavisi üzerine uzmanlık eğitimi aldıkları anlamına gelir.

Bu onları, ruh sağlığı ekibindeki diğer değerli profesyonellerden ayırır:

  • Psikologlar/Pedagoglar: Genellikle 4 yıllık psikoloji, PDR veya pedagoji lisans eğitimi alırlar. Klinik psikologlar, üzerine yüksek lisans yaparak terapi konusunda uzmanlaşırlar. Konuşma terapisi (psikoterapi), oyun terapisi, zeka testleri gibi değerlendirmeler yaparlar. İlaç reçete edemezler.

  • Çocuk Psikiyatristleri: Tıp doktoru oldukları için, hem psikoterapi ve değerlendirme yapabilirler hem de tıbbi tanı koyma ve gerektiğinde ilaç tedavisi (farmakoterapi) düzenleme yetkisine sahiptirler.

Bu uzmanlar, bir çocuğun veya ergenin “küçük bir yetişkin” olmadığını bilirler. Onların beyinleri, duygu düzenleme becerileri ve dünyaya bakış açıları sürekli bir gelişim halindedir. Bu nedenle görevleri, bir yetişkin psikiyatristinden çok daha karmaşık ve çok katmanlıdır.


2. Temel Görev: Kapsamlı Değerlendirme ve Tıbbi Tanı Koyma

Bir psikiyatristin belki de en kritik görevi, bir dedektif titizliğiyle “belirtinin” ardındaki “nedeni” bulmaktır. Çocuklarda ve ergenlerde sorunlar nadiren tek bir nedene bağlıdır. Uzman, “Biyo-Psiko-Sosyal” adını verdiğimiz üç boyutlu bir mercekle bakar.

Biyolojik Değerlendirme

Çocuğun davranışı, beynindeki kimyasal bir dengesizlikten veya fiziksel bir sorundan kaynaklanıyor olabilir.

  • Görev: Doktor, çocuğun tıbbi geçmişini inceler. Gerekirse epilepsi, tiroid sorunları, vitamin eksiklikleri (B12, D vitamini, Demir) veya genetik sendromlar gibi durumları dışlamak için pediatri veya nöroloji gibi diğer bölümlerden konsültasyon veya kan tahlilleri isteyebilir.

  • Örnek: Aniden başlayan yoğun kaygı ve çarpıntının nedeni bir anksiyete bozukluğu olabileceği gibi, bir kalp rahatsızlığı veya tiroid fonksiyon bozukluğu da olabilir. DEHB benzeri belirtiler, bazen kansızlıktan da kaynaklanabilir. Psikiyatrist, bu ayrımları yapabilecek tek uzmandır.

Psikolojik Değerlendirme

Bu, çocuğun iç dünyasını anlamaktır.

  • Görev: Uzman, çocuğun duygusal durumunu, düşünce yapısını, başa çıkma becerilerini ve mizacını değerlendirir. Bunu yaparken çeşitli yöntemler kullanır:

    • Klinik Görüşme: Çocukla yaşına uygun bir dille sohbet eder.

    • Oyun Terapisi/Gözlemi: Özellikle küçük çocuklarda oyun, onların dilidir. Psikiyatrist, çocuğun oyun kurma biçimini, oyuncaklarla ilişkisini ve oyun sırasındaki duygularını gözlemleyerek onun iç dünyası hakkında paha biçilmez bilgiler edinir.

    • Psikometrik Testler: Gerekli görürse, dikkat, zeka (WISC-R vb.) veya gelişim tarama testleri (Denver II, AGTE vb.) uygulanmasını ister veya yapar.

Sosyal Değerlendirme

Bir çocuk, içinde yaşadığı sistemden ayrı düşünülemez.

  • Görev: Uzman, sadece çocuğa değil, tüm “ekosisteme” bakar:

    • Aile: Ebeveyn tutumları nasıldır? Evde çatışma var mı? Ailede başka bir psikiyatrik hastalık öyküsü var mı? (Genetik yatkınlık önemlidir).

    • Okul: Çocuğun akademik başarısı nasıl? Arkadaş ilişkileri nasıl? Öğretmenleri onun hakkında ne gözlemliyor? (Öğretmenlerden alınan bilgiler altın değerindedir).

    • Çevre: Akran zorbalığına maruz kalıyor mu? Yakın zamanda bir travma (taşınma, kayıp, kaza) yaşadı mı?

Tüm bu bilgiler toplandığında, uzman bir tanı koyar. Bu tanı, bir “damga” değil, sorunun ne olduğunu netleştiren ve tedavi için bir yol haritası çizen bilimsel bir tespittir (Örn: “Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu,” “Ayrılma Kaygısı Bozukluğu,” “Otizm Spektrum Bozukluğu”).


3. Görev: Bireyselleştirilmiş Tedavi Planı Oluşturma ve Uygulama

Tanı konulduktan sonra, “şimdi ne yapacağız?” sorusunun cevabı verilir. Çocuk psikiyatristinin görevi, “herkese uyan tek bir reçete” sunmak değil, tamamen o çocuğa ve aileye özel bir tedavi planı tasarlamaktır.

Bu plan genellikle birden fazla bileşenden oluşur:

A. Psikoterapi (Konuşma ve Oyun Terapisi)

Psikiyatrist, terapi eğitimlerini almışsa bu süreci kendisi yürütebilir veya koordineli çalıştığı bir klinik psikoloğa yönlendirebilir.

  • Görev: Çocuğun veya ergenin, yaşadığı zorluğun üstesinden gelmesi için yeni beceriler kazanmasına yardımcı olmaktır.

  • Yöntemler:

    • Oyun Terapisi (Küçük Çocuklar): Çocuk, yaşadığı travmaları, korkuları veya çatışmaları kelimelerle değil, oyun yoluyla ifade eder ve “yeniden işler”.

    • Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT – Büyük Çocuklar ve Ergenler): Kaygı, depresyon veya takıntılarda (OKB) çok etkilidir. Ergenin olumsuz düşünce kalıplarını (örn: “Sınavdan kötü alırsam hayatım biter”) fark etmesine ve bunları daha sağlıklı olanlarla değiştirmesine yardımcı olur.

    • EMDR (Travma Terapisi): Özellikle travma sonrası stres bozukluğunda kullanılır.

B. Farmakoterapi (İlaç Tedavisi)

Bu, ebeveynlerin en çok çekindiği, ancak bazen en gerekli olan tedavi yöntemidir.

  • Görev: Psikiyatristin görevi, ilacın gerçekten gerekli olup olmadığına karar vermektir. İlaç, asla ilk tercih veya tek başına bir çözüm değildir. Genellikle, belirtiler çocuğun hayatını (okul, uyku, sosyal ilişkiler) ciddi şekilde aksattığında ve psikoterapi tek başına yetersiz kaldığında düşünülür.

  • Ne Zaman Gerekir?

    • DEHB: Dikkat ilaçları, beynin “fren sistemini” güçlendirerek odaklanmayı sağlar. Çocuğu “uyuşturmaz” veya “sersemletmez”; tam tersine, potansiyelini kullanmasına izin verir.

    • Şiddetli Depresyon veya Anksiyete: Antidepresanlar (SSRI grubu), beynin mutluluk ve sakinlikle ilgili kimyasallarını (serotonin) dengeleyerek çocuğun terapiden fayda alacak hale gelmesine yardımcı olur.

    • Otizm veya Tik Bozuklukları: Eşlik eden aşırı hareketlilik, öfke nöbetleri veya takıntıları yönetmek için kullanılabilir.

  • Güvenlik: Çocuk psikiyatristleri, bu ilaçların dozajı, yan etkileri ve büyüme üzerindeki etkileri konusunda özel eğitim almıştır. Tedavi süreci, miligram miligram ayarlanarak ve çocuk çok yakından takip edilerek yürütülür.

C. Aile Danışmanlığı ve Ebeveyn Eğitimi

Çoğu zaman asıl tedavi, çocuğun odasında değil, ebeveynlerin tutumlarında başlar.

  • Görev: Psikiyatristin en önemli görevlerinden biri “psikoeğitim” vermektir. Yani, aileye çocuğun yaşadığı durumu (örn: DEHB’nin bir yaramazlık değil, nörolojik bir fark olduğunu), ve bu durumla nasıl başa çıkacaklarını anlatmaktır.

  • Örnek: DEHB’li bir çocuğun ailesine, nasıl sınır konulacağını, evde nasıl bir rutin oluşturulacağını öğretir. Kaygılı bir çocuğun ailesine, çocuğun kaygısını besleyen (örn: “Korkma, bir şey yok” demek yerine duygusunu onaylayan) tutumları öğretir.


4. Görev: Sistemik Koordinasyon ve Savunuculuk

Bir çocuk psikiyatristinin işi klinik kapısında bitmez. Çocuğun hayatına dokunan her sistemle işbirliği yapmak zorundadır.

Okul ile İşbirliği

  • Görev: Okul, çocuğun hayatının merkezindedir. Psikiyatrist, okulun rehberlik servisi (PDR) ve öğretmenleriyle sürekli iletişim halinde olur.

  • Uygulama:

    • DEHB’li bir çocuğun sınıfta ön sırada oturması,

    • Kaygılı bir çocuğa sözlü sınav yerine yazılı sınav yapılması,

    • Öğrenme güçlüğü olan bir çocuk için Bireyselleştirilmiş Eğitim Planı (BEP) hazırlanması amacıyla resmi raporlar (RAM raporu vb.) düzenler.

    • Akran zorbalığı gibi durumlarda okul yönetimine danışmanlık verir.

Diğer Tıp Dalları ile İşbirliği

  • Görev: Çocuk bir bütündür. Psikiyatrist, çocuğun ana pediatristi, nörolog (epilepsi, baş ağrısı takibi için), dil ve konuşma terapisti (gecikmiş konuşma veya kekemelik için) veya ergoterapist (duyu bütünleme sorunları için) ile sürekli paslaşarak tedaviyi bir orkestra şefi gibi yönetir.

Hukuki Görevler (Adli Psikiyatri)

Bu daha az bilinen ama kritik bir görevdir.

  • Görev: İstismar, ihmal, boşanma davalarında velayet değerlendirmesi veya suç işleyen ergenlerin (suça sürüklenen çocuk) cezai ehliyetinin değerlendirilmesi gibi adli konularda mahkemelere bilirkişi raporları sunar.


5. Görev: Koruyucu Ruh Sağlığı ve Erken Müdahale

Tıbbın en önemli ilkesi “önce zarar verme” (primum non nocere) ve “hastalığı önle” (koruyucu hekimlik) ilkeleridir.

  • Görev: Çocuk psikiyatristleri sadece “hastalık” tedavi etmez; aynı zamanda “risk” altındaki çocukları da takip eder.

  • Uygulama:

    • Erken Müdahale: 1-2 yaşındaki bir çocukta göz teması kurmama, ismine bakmama gibi “otizm risk belirtileri” fark edildiğinde, hemen yoğun özel eğitime yönlendirerek beynin esnek olduğu bu kritik dönemi kazanmayı sağlar.

    • Risk Takibi: Ailesinde (anne/baba) bipolar bozukluk veya şizofreni gibi ciddi hastalıklar olan çocukları, ergenlik gibi riskli dönemlerde yakından takip ederek hastalığın ortaya çıkışını önlemeye veya en hafif şekilde atlatılmasını sağlamaya çalışır.

    • Toplumsal Bilinçlendirme: Toplumu ebeveynlik becerileri, ekran süresi sınırları veya akran zorbalığının etkileri gibi konularda bilgilendirir.


Neden Çekinmemelisiniz?

Bir çocuk ve ergen psikiyatristinin görev tanımı, bir tıp doktorunun analitik becerilerinden, bir terapistin empatisine; bir öğretmenin rehberliğinden, bir sosyal hizmet uzmanının koordinasyon becerisine kadar uzanır.

Çocuğunuz için bir çocuk psikiyatristinden randevu almayı düşünmek, bir ebeveyn olarak “başarısız olduğunuz” anlamına gelmez. Tam tersine, bu, çocuğunuzun duygusal ihtiyaçlarını fark edecek kadar dikkatli, önyargıları yıkacak kadar cesur ve onun iyiliği için en doğru adımı atacak kadar sorumlu bir ebeveyn olduğunuzu gösterir.

Gözlük ihtiyacı olan bir çocuğa gözlük almaktan çekinmediğiniz gibi, beyninin odaklanma veya duygu düzenleme alanında desteğe ihtiyacı olan bir çocuğa da bu desteği sağlamaktan çekinmeyin.

Bir çocuk psikiyatristinin nihai görevi; etiketlemek değil, etiketi kaldırmak; sorun yaratmak değil, var olan sorunu çözmektir. En önemlisi, çocuğunuzun önündeki engelleri kaldırarak, onun kendi en iyi versiyonuna, yani mutlu, sağlıklı ve üretken bir bireye dönüşmesine yardımcı olmaktır.

Kaynak : https://psikiyatrirehberi.com.tr/cocuk-ve-ergen-psikiyatrisi-tani-ve-tedavi

Çocuk Ergen Psikiyatri (Aİ) Makale Üretici

Önemli Bilgilendirme: Bu makale yapay zekâ destekli sistemler tarafından hazırlanmış ve editoryal onaydan geçmiştir. Sağlıkla ilgili her türlü konuda uzman görüşü almanız önemle tavsiye edilir.

Dikkat: İçerik yapay zekâ destekli olup tıbbi tavsiye niteliği taşımaz. Sağlık sorunları için doktorunuza danışınız.

Comments

No comments yet. Why don’t you start the discussion?

Bir yanıt yazın